Miras Taksim (Paylaşma) Sözleşmeleri

I. Genel Olarak

Mirasın taksimi, ölen kişinin mirasçıları arasında mirasın paylaşılmasıdır. Mirasın taksimi, miras taksim sözleşmesi aracılığıyla ya da ortaklığın giderilmesi davasıyla (izale-i şüyu davası) gerçekleştirilmektedir.

Yazımızda miras taksim sözleşmesi hakkında bilgi verilecektir.

II. Mirasın Taksimi Sözleşmesinin Gerçekleştirilmesi

Taksim sözleşmesi ile mirasçılar, özgür iradeleri ile tereke malları üzerindeki pay oranları belirlemekte ve mirası kendi aralarında paylaşmaktadırlar. Mirasçılar arasında düzenlenen miras taksim sözleşmesi, mirasın paylaşımını kolaylaştırmaktadır.

Mirasın tamamı taksim sözleşmesi ile paylaşılabilirken, bölünemeyen mallar Türk Medeni Kanunu’nun[1] (“TMK”) 651. maddesi uyarınca bütün olarak mirasçılardan birine özgülenir. Diğer bir deyişle, mirasın kısmen sözleşme yoluyla taksimi ancak bölünebilir mallar üzerinde geçerli olup, diğer malvarlıkları kısmen sözleşme ile taksim edilemeyecektir. TMK madde 651’e göre, mirasçılar bölündüğünde değer kaybına uğrayacak malların paylaşımı hakkında uzlaşamadıkları takdirde, bu tip mallar satılarak bedeli paydaşlar arasında paylaştırılacaktır. Mirasçılardan en az birinin istemi doğrultusunda satış işlemi açık arttırma marifeti ile yapılır.

Taksimin şartları: (i) taksime konu taşınmazların toplu mülkiyet (iştirak hali) veya hisseli mülkiyet (müşterek) olarak tapu kütüğüne tescilli olması, (ii) taksime taşınmazdaki bütün ortakların katılması, (iii) yapılan taksim sonucu her ortağa müstakil veya hisseli olmak üzere bir taşınmazın isabet etmesidir.

III.      Miras Taksimi Sözleşmesinin Şekli

TMK madde 677 uyarınca, terekenin tamamı veya bir kısmı üzerindeki miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmenin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Adi yazılı yapılabilecek bu sözleşme ile mirasçılar terekenin tamamı veya bir kısmı üzerindeki paylarını devredebilmektedirler.

Tapu Sicil Tüzüğü’nün[2] 20. maddesine göre, sözleşmenin noterde düzenlenmesi mirasçılar açısından pratik sonuçlar doğurmaktadır. Ayrıca, ispat açısından da bu sözleşmenin noterde yapılmasını önermekteyiz.

  1. Miras Taksimi Sözleşmesi Prosedürü

Miras taksim sözleşmelerinin, noterde düzenleme şeklinde olması tercih edilmektedir.

Sözleşmenin düzenlenmesi için mirasçıların kimliğinin tespit edilmesi ve notere fotoğraf sunulması gerekmektedir.

Ayrıca, taksime konu taşınmazların açıkça belirtilmesi yapılan taksimin açık ve anlaşılır olması ve tapuda tescil edilme iradesinin açıkça yer alması gerekmektedir.

Noterce düzenlenen sözleşmenin tüm taraflar ile birlikte tapuya ibraz edilmesi yerinde olacaktır. Mirasçıların bir araya gelerek sözleşmeyi tapuya ibraz etmeleri sorun teşkil edebileceğinden ibraz aşaması için mirasçılar vekil tayin edip, sorunu pratik olarak çözebilecektir.

2. Mirasın Taksimi Sözleşmesi için İstenen Belge ve Bilgiler

a. Taksime konu olacak taşınmaz malların tapu senetleri,

b. Taksim konusu taşınmaz malların ortak maliklerinin fotoğraflı nüfus cüzdanları,

c. Ortak maliklerin ikişer adet 6 x 4 cm. büyüklüğünde son altı ay içinde çekilmiş vesikalık fotoğrafı.

3. Miras Taksim Sözleşmesinin Mali Yönü

Taksim, mirasçılar arasında yapılacak ise taşınmaz malların genel beyan döneminde beyan edilen emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilecek değerleri üzerinden binde 6 oranında tapu harcı ödenmesi gerekmektedir.

Ayrıca, veraset ve intikal vergisi de ödenmektedir.

IV. İzale-i Şüyu Davası

Miras taksim sözleşmesinin pratik çözüm üreten bir yol olduğu muhakkaktır. Bu yol tercih edilmediği takdirde, mirasçılar neticelenmesi uzun zaman alan izale-i şüyu (ortaklığın giderilmesi) davası açmak zorundadır. Bu dava, sulh hukuk mahkemelerinde açılmaktadır. Dava harcı, taşınmazın satış bedeli üzerinden kesilmektedir.

V.   Sonuç

Mirasın taksimi sözleşmesi aracılığı ile miras paylarının mirasçılar arasında paylaşılması, izale-i şüyu davası aracılığı ile kaybedilecek zaman ve yargılama giderleri düşünüldüğünde mirasçılara büyük kolaylık sağlamaktadır. Mirasçılar hem kendi isteklerine göre miras paylarını bölüşebilmektedirler hem de kısa sürede terekenin paylaşılması işlemi gerçekleşmektedir. Yargılama yoluna gidildiğinde dava süreci uzun sürdüğü gibi masraflı da olmaktadır.

***

Av. Anıl Coşkun

info@anil-coskun.com

 

Web sitemizdeki tüm makale ve içeriklerin telif hakkı Av. Anıl Coşkun’a aittir. Tüm makaleler hak sahipliğinin tescili amacıyla elektronik imzalı zaman damgalıdır. Sitemizdeki makalelerin kopyalanarak veya özetlenerek izinsiz bir şekilde başka web sitelerinde yayınlanması halinde hukuki ve cezai işlem yapılacaktır.

[1] 8.12.2001 tarihli ve 24607 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 22.11.2001 tarihli ve 4721 numaralı Türk Medeni Kanunu.

[2] 17.8.2013 tarihli ve 28738 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tapu Sicil Tüzüğü.